Türkiye'de modern devlet inşası ve rejimin çok uzun süren demokratikleşme sürecinin belki de en esrarengiz yönünü 'derin devlet' kavramının ifade ettiği olgu oluşturuyor. Hemen hemen hepimiz 'Derin Devlet'in varlığından da, Türk siyaset tarihinde çok önemli roller oynadığından ve oynayacağından da eminiz.
Yalnız ortada çok ciddi bir sorun var: 'derin devlet'in tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz. Bir nevi tanrı gibi sadece varolduğuna inandığımız, ama mahiyeti konusunda sessiz kaldığımız bir olgu derin devlet. Ne kadar esrar perdesine sarılmış olursa olsun, yine de vazgeçemediğimiz, siyaset analizlerimize kök salmış bir kavram 'derin devlet.'
Emre Uslu, Dün Kürtler, Bugün Cemaatler isimli kitabında işte bu esrarengiz olguyu masaya yatırıyor ve onu kavramamıza/anlamamıza yardımcı olmaya çalışıyor. Emre Uslu'ya göre 'derin devlet' Türkiye'de varlığını devletin kurucu korkularına borçlu. Bu korkuları iki kavram tanımlıyor: laiklik ve üniter-ulus devlet yapısı. Devletin bu iki özelliğini tehdit eden gelişmeler karşısında ilk önce entellektüeller, akademisyenler, hukuk adamları tarafından oluşan 'beyaz kuvvetler' devreye giriyor. Eğer bu kuvvetler söz konusu tehditi bertaraf edememişse, bu sefer kanun dışı şiddete başvurup tehdit kaynaklarını ortadan kaldıran 'siyah kuvvetler' devreye giriyor. Bu süreç Emre Uslu tarafından özellikle izlenen kürt politikasının anlatımında oldukça detaylı bir şekilde ele alınıyor. Fakat cemaatlere karşı izlenen politikanın anlatımında ise aynı derece detay ve derinlik yoktu.
Dün Kürtler, Bugün Cemaatler 'derin devlet' kavramını kullanarak son dönem Türk siyaset tarihini sistematik bir şekilde analiz eden okuduğum en iyi kitap. Yazar başta resmini çizdiği derin devletin çalışma modeline de sonuna kadar sadık kalıyor ve son 30 yılın oldukça derli toplu bir resmini çiziyor. Bu haliyle Emre Uslu'nun kitabı gözardı edilemeyecek kadar önemli bir kitap. Uslu'nun katkısı son dönemde İngilizce yayınlanan akademik kitapların aşırı toplum-endeksli analizler olduğu gözönüne alınırsa daha da iyi anlaşılacaktır.
Öte yandan Uslu bize 'derin devlet'in mahiyetini anlatabildi mi? Yani Türkiye'de derin devletin tarihi nedir? Derin devleti kimler oluşturur? Derin devletin parçası olmak isteyen birisi nasıl olur? Derin devletin içindekiler diğer bürokratlardan farklı mı yetiştirilir? Ne yer, ne içerler? Emre Uslu bize derin devlet kavramının analitik bir araç kullanmanın faydasını göstermeyi başardı. Ama, Devletin içinden gelen birisi olarak, o bile derin devlet muammasını bizler için çözemedi.
Derin devlet kavramı aslında Türkiye siyaset tarihini nasıl anlamlandırmalıyız sorusu üzerine dönmesi gereken metodolojik bir soruna işaret ediyor. Bu sorunu ne kadar erken tartışmaya başlarsak, o kadar iyi.. Bunu tartışmaya başlaması gereken kişilerin en başında da sanırım bu kavramı şimdiye kadar en sistematik bir biçimde kullanan Emre Uslu geliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder